12 Ocak 2011 Çarşamba

T Terrasse

T-Terrasse Yaşamkent'te bir çok açıdan sizi memnun edecek küçük, güzel ve sevimli bir mekan. Bunlardan birkaçı misavirperver ev sahipleri, sevimli sıcak dizaynı, her biri üstün bir titizlikle hazırlanmış birbirinden lezzetli, el emeği yiyecekler.

Yaz aylarında bir kaç kere gidip güzel ve sevimli bahçesinin tadını çıkardığımız, ördeklerini izlediğimiz mekana bu kez kışın soğuğunda gittik ve içerinin sıcak atmosferi beni benden aldı. Eşimin kimseye söyleme tembihlerine karşı burayı paylaşma konusundaki isteğime yenik düştüm.

Öncelikle ev sahibi diye tanımladığım işletme sahibeleriyle tanıştırayım sizi. Fotoğraflarından da göreceğiniz gibi çok tatlı iki adet Tülay Hanım'a sahip bu mekan. Sanırım çocukluk arkadaşı olan bu iki hanım gelir gelmez sizi güler yüzleriyle karşılıyorlar ve size bir restauranta değil de bir arkadaşınıza misafirliğe gitmişsiniz hissini veriyorlar.


Tulay&Tulay

Kahvaltısından bahsedecek olursak, şu ana kadar dışarıda yediğim kahvaltılara göre çok daha tatmin edici. Öncelikle, kahvaltı hazırlanana kadar çayınızın yanında afiyetle tüketeceğiniz, kalp şeklinde, üzeri pudra şekerli küçük enfes kurabiyeler ikram ediliyor. Ardından kahvaltı seti geliyor. Bunun içinde iyi kalite yeşil ve siyah zeytin, 3 çeşit lezzetli peynir, bal&kaymak, reçel, tereyağı, baharatlı salçalı zeytinyağı, domates, salatalık ve yeşillik oluyor. İşte burda tam olarak titizliğin ve kalitenin tadını alıyorsunuz. Öncelikle reçelleri Tülay Hanımlar kendileri hazırlıyorlar, ev yapımı şeylere herkes meraklıdır ama aslında bunların niteliği de önemlidir, Tülay Hanımların reçellerinin lezzeti ise öyle kolay kolay unutulmayacak cinsten. Zeytin için kullandıkları ve salçalı olarak da ayrıca sundukları zeytinyağı annelerinin bahçesindeki ağaçların ürünüymüş, tadar tatmaz inandım.

Mekan
Kahvaltının yanında bir sepet kepekli, normal ve bazlama olmak üzere çeşitli kızartılmış ekmekler getirdiler. Biz hızlı bir şekilde afiyetle kahvaltılıkları tüketirken tabi gözlemeyi ve yumurtayı nasıl istediğimizi de sordular. Son gidişimde sadece peynirli yemekle birlikte daha önce diğer çeşitlerinden de tattığım gözleme gerçekten çok lezzetliydi, üstelik de çok hafif ve yufkaları da incecikti. Hepsinin üstüne ikram olarak getirdikleri börek ve kek tabağından bir lokma bile alamayacak hale geldiğim için hala üzülüyorum, o börekler ve kekler ne kadar lezzetliydiler acaba kim bilir...

Somine
Uzun zaman önce bir keresinde de akşam yemeğine gitmiştik biz yine bu mekana. Yemekleri maalesef hatırlamıyorum, ama bahçeden toplayıp servis yaptıkları o incecik taze biberleri aklımda kalmış. Biber sevmeyen ben çıtır çıtır biber yerken acaba başka ne gibi lezzetleri kaçırıyoruz diye düşünüvermiştim.

Pencereler
Herneyse, yemek faslını burada bitirip mekanın kendisinden de bahsedelim. Bi kere içerde gerçekten şömine var, onun dışında da zaten düşük kalite çektiğim fotoğraflardan anlaşılacağı gibi çok sevimli bir şekilde döşenmiş, çeşitli aksesuarlarla renklendirilmiş hoş bir mekan. Bayan eli değdiği her halinden belli oluyor. Sordum, içerinin kapasitesi maksimum 40 kişilikmiş. Ama şömine başı için mutlaka rezervasyon gerekecektir emin olun.

Biz yazın burayı keşfettiğimizde bizden başka ya bir, ya da iki aile oluyordu, şimdi ise pazar günleri rezervasyonsuz yer bulmak mümkün değil, birazcık da ferah tuttuklarından olsa gerek, yoksa bir çok yerin daha fazla müşteri almak için masaları nasıl sıkıştırdıklarını biliyorsunuzdur.

Kasa
Son olarak da hesap geldiğinde şaşırıyorsunuz, hatta hadi hata yaptıklarını farketmeden kaçalım diyebiliyorsunuz çünkü hesap gerçekten çok hesaplı.
Birkaç da dış mekan fotoğrafı eklemek isterdim ama dışarı çıkınca kış soğuğu gerçeğiyle tekrar yüzleştik ve acelemiz de olduğumuz için fırsat olmadı. Zaten dışarıyı yazın görmeli.
Son olarak da web adreslerini vermek isterim:
Afiyet olsun...